Lütfen aramak istediğiniz kelimeyi yazıp Enter tuşuna basın..

Logo

Kullandığımız dil; bugün ne olduğumuzu, yarın ne olacağımızı belirler..

 MENÜ

KAVRAM

(Genel kabul görmüş anlamı)

ETİMOLOJİ / KÖKEN / KAYNAK

(Etimoloji, köken, kaynak vb bilgiler)

YÜKLENEN ANLAM VE SORUNLAR

(Anlam kayması yoluyla kazandığı anlam ve yol açtığı sorunlar)

Ekonomik sermaye, toplam mal, hizmet ve finansal kaynak miktarı ise sosyal sermaye ise toplum bireyleri arasındaki güven, karşılıklılık ve işbirliği gibi kaynakların toplam miktarıdır.

Bir toplumun sosyal sermayesi hakkında iki basit soru ile bir fikir sahibi olunabilir:

Birincisi: “İnsanlar genellikle güvenilebilir mi?”  Çoğu insanın evet yanıtı verdiği bir topluluk, daha az 'kılitlenmiş' (açık) bir topluluktur, insanlar birbirlerinin çocuklarına göz kulak olur ve gördükleri uygunsuz durumlara müdahale ederler, vs.  

İkincisi: "Bireylerin eğlence amaçlı (bir spor ligi, tiyatro) ya da hayati (sendikalar, kiracı grupları, kooperatif bankaları) organizasyonlara katılım yoğunluğu nedir?" Bu tür katılımı yüksek bir topluluk, insanların kendilerini etkili hissettikleri, kurumların değişimi etkileyebileceğine inandıkları, kurumların şeffaf bir şekilde çalıştığı topluluktur. Kendini çaresiz hisseden insanlar organizasyonlara katılmaz.

British Columbia Üniversitesi'nden Robert Evans ve Michigan Üniversitesi'nden George Kaplan'ın 'neomateryalist' yaklaşımına göre, daha fazla gelir eşitsizliğine sahip kültürlerin sosyal sermayesi daha azdır. Güven karşılıklılık gerektirir ve karşılıklılık eşitlik gerektirir; oysa toplumdaki hiyerarşi, hakimiyet ve asımetri ile ilgilidir.
O halde, bir toplumdaki sosyal sermayeyi arttırmak istiyorsanız, kamu mallarına ve hizmetlerine bütçe ayırırsınız - daha iyi toplu taşıma, daha güvenli sokaklar, daha temiz su, daha iyi devlet okulları, evrensel sağlık hizmetleri. Ama gelirin dengesiz dağıldığı toplumlarda, kamu harcamalarından daha iyi durumda olan üyeleri için avantajlar daha az olacaktır. Ne yazık ki bu üyelerin kamu harcamalarına karşı etkili siyasi muhalefet kurmak için daha fazla kaynakları vardır.

Sapolsky, sosyal kapital azlığına yol açan gelir dağlımı eşitsizliği göstergesi ile ilgili, daha küçük bir toplum olarak tanımlayabileceğimiz bir uçak içindeki yolcularda görülen ilginç bir gözlem sunuyor:

Hava yolculuğu sırasında görülen öfkeden kendini kaybetme olayları rahatsız edici, tehlikeli bir şekilde artmaktadır. Buna hava yolu öfkesi (air rage) adı veriliyor. Bunun önemli bir öngörücüsü olduğu ortaya çıkmış: eğer uçağın birinci sınıf bölümü varsa, hava yolu öfkesine sahip yolcu olma olasılığında neredeyse dört kat artış var. Sınıf hiyerarşisine nereye sığdığınızı hatırlatarak bir uçuş başlatmak gibi bir şey yoktur. Ekonomi sınıfı yolcularını uçağa binerken birinci sınıftan geçmeye zorlayın ve hava yolu öfkesi olasılığını iki katından fazla artırırsınız. Bu öfke Marksist sloganlarla birinci sınıfa yürüyen yolcular yerine yanındaki yaşlı kadına ya da uçuş görevlisine öfkeli davranan birey olarak ortaya çıkar. 
Sapolsky bir de ironik bir dipnot eklemiş: Ekonomi sınıf yolcuları birinci sınıftan geçtiklerinde, hava öfkesi oranı bir hak etme telaşı duygusu ile birinci sınıf yolcular arasında daha çok artar.

Yukarıdaki tanım Robert M. Sapolsky'nin Behave: The biology of humans at our best and worst adlı kitabının 9.bölümünden derlenmiştir. 

Yorumlar

ergunmengi@gmail.com

28.06.2020 14:39:32

Sosyal Sermaye. Eğitimli, entellektüel, santa saygılı, gelişmeleri takip eden, tartışmayı bilen, dinlemeyi bilen, etrafındaki sorunları kendine dert edinip çözüm öneren, işbirliği yapan, birlikte çalışabilen insan topluğudur. Zengin ülkeler, zengin oldukları için SOSYAL sermayeye sahiptir derler. Bence o ülkeler sosyal sermayeye sahip oldukları için gelişmiş ve zengin ülke olmuşlardır.

Behave: The biology of humans at our best and worst, Chapter 9; Robert M. Sapolsky; New York, New York : Penguin Press, 2017. 

Yorumlar